Eklem kıkırdağı, kemiklerin sürtünerek birbiri üzerinde kaymasına olanak tanır ve böylece hareket etmeyi kolaylaştırır. Bununla birlikte yürüme, koşma gibi hareket etmeyi ağrı hissetmeden yapmamıza imkan sağlar.

Diz ekleminde kıkırdak lezyonları oldukça sık karşılaşılan bir sorundur. Eklem kıkırdağında meydana gelen hasarlar, eklem yüzeyinin kaygan ve düz yapısının kaybolmasına yol açar. Dizde ağrı ve şişlik gibi belirtilerle kendini gösteren kıkırdak lezyonları; merdiven inme, çıkma gibi eklemlere yük bindiğinde ya da spor gibi durumlarda belirgin şikayetlere yol açar.

Vücutta bulunan diğer dokular, kendini yenileme özelliğine sahiptir. Bu nedenle meydana gelebilecek herhangi bir hasar durumunu kolayca atlatabilir. Ancak kıkırdaklar damar ve sinir uçlarından yoksundur. Bu nedenle kendini yenileyemez ve herhangi bir hasar durumunda iyileşme olanağı oldukça düşüktür. Problem oluştuğunda cerrahi müdahale gerekmektedir.

Özellikle spor esnasında oluşan darbeler nedeniyle meydana gelen kıkırdak lezyonlarında, eklem kıkırdağının yalnızca bir bölümü zarar görürse, kıkırdak yenileyici tedaviler yapılabilir. Amaç, ağrının azaltılması ve eski fonksiyonunu yeniden kazanmasıdır. İyi bir tedavi ile ileriye dönük olası bir kireçlenme probleminin de önüne geçilir.

Eklem Kıkırdağı Lezyonlarında Tanı

Tanı ve teşhiste uygulanan en önemli yöntem artroskopidir. Bu yöntem, kıkırdak hasarını gözle görebilme imkanı sunmaktadır. Tanı konulmasını kolaylaştıran bu yöntem, uygulanacak tedavinin de ilk basamağını oluşturur. Lezyonun lokalizasyonu, sınırları, boyutları, derinliği gibi tüm özellikler bu yöntem ile belirlenmektedir.

Eklem Kıkırdak Lezyonlarının Tedavisi

Tedavi, problemin büyüklüğüne göre değişiklik göstermektedir. Basit yaralanmalara karşı basit uygulamalar yapılmakla beraber daha büyük yaralanmalarda daha karmaşık tedavi imkanı sunan geniş bir yelpazeye sahiptir. Uygulanacak olan tedavide hasarın miktarı ve yapısının yanı sıra hastanın yaşı ve kilosu da önemli rol oynamaktadır.

Çoğunlukla artroskopi ile tespit edilen hasarın büyüklüğü 2.5 cm’den küçükse mikrokırık veya diz eklemindeki sağlam kıkırdak bulunan bölgeden alınan silindir şeklindeki kıkırdak dokunun nakledilmesi yani mozaikplasti işlemi uygulanır. 2.5 cm’den büyük kıkırdak defeklerinde hücresiz çatı örtüleri, hücre (kondrosit) kültürü ve transplantasyonu veya kadavradan kıkırdak nakledilir. Böylece kıkırdak oranının arttırılması hedeflenir. Kıkırdak lezyonunun tedavisinde hangi yöntem seçilirse seçilsin, lezyona yol açan dizilim kusurları, bağ ve menisküs sorunları çözülmelidir.

Cerrahi müdahale uygulandığı durumlarda 4 ila 8 hafta arasında eklemlere yük bindirmemek önemlidir. Meydana gelen bölgesel kıkırdak hasarı tedavi edilmediğinde kireçlenme gibi problemleri de beraberinde getirmektedir.